DAR-ÜL-HARB:
İslam ahkamının
(kanunlarının) tatbik edilmediği yer.
Dar-ül-harbde îmana
gelen kimse, farzı, haramı işitince o anda farzları yapması, haramlardan
kaçınması lazım olur. (İbn-i Abidîn)
Dar-ül-harbde, İslam'ın
vekarını, şerefini korumak ve fitneden sakınmak müslümanlara vacibdir.
(Muhammed Bağdadî)
Düşman ordusu kuvvetli
ise, sulh yapmak, mal vermekle bile caiz olur. Mürtedler (dinden dönenler)
kuvvetli olup şehirleri alırlar ve oraları Dar-ül-harb olursa, hükümetin
zarûret halinde onlarla da sulh yapması caiz olur. (İbn-i Abidîn)